yaklaşan saat
kuranda islam, kuran ışığında araştırmalar


 



Kanser Yaygınlaşıyor: Plastik Ürünler Zararlı!

Gelişmiş ülkelerin tümünde plastiğin türünü gösteren uyarılar bulunmasına karşın, ülkemizde bazı firmalar buna uyarken, bazılarının konuyu görmezden gelmesi dikkat çekiyor.

Yıllardır, "Bisfenol A" (BPA) içeren maddelerin kansere yol açtığı iddia edilir. Ancak bazı konularda halk sağlığını korumaya yönelik çabalarda bulunulurken, sık karşılaşılan bilgi kirliliğinin önüne geçmek için bilimsellikten sapmamak ve doğrunun peşinde koşmak çok önemli.

CAM GÖRÜNÜME DİKKAT!

Prof. Dr. Güler'e göre öncelikle her plastiğin pet olmayıp, bazılarının "polikarbon" olduğunun bilinmesi gerekiyor. Polikarbon da bir tür plastik olduğu için hepsinin kendine özgü salınımları oluyor. Gelişmiş ülkelerin tümünde plastiğin türünü gösteren uyarılar bulunuyor.

Üzerinde büyük tartışmaların yaşandığı, "Bisfenol A" ise pet şişelerde değil polikarbon şişe ve kaplarda bulunuyor ve her ikisi de birbirlerine benzeştiği için çoğu kez gözle ayırmak mümkün olmuyor. Ayrımlarının yapılması ancak ürünlerin altındaki rakama dikkat edilmesiyle gerçekleşiyor. Bu kapların altında, "oklardan yapılmış üçgenler"in ortasında bulunan rakamlar, plastik türlerini belirliyor. Polikarbonlar, kendine özgü bir grubu olmadığı için 7 numara ile gösterilen, "Ve diğerleri" grubu içinde sayılıyor. Bisfenol A, özellikle 7 ve 3 yazan ürünlerde bulunuyor. Cama benzeyen plastik biberon, bardak, tabak, çatal, bıçak ve karıştırıcı gibi birçok üründe de Bisfenol A olduğu belirtiliyor.

BİSFENOL A NEDİR?

Bisfenol A, işlevsel iki fenol grubu bulunduran organik bir bileşik olarak tanımlanıyor. Genellikle polikarbon gibi bazı plastiklerin ve sıcak etkisiyle biçimlendikten sonra sertleşebilen plastik hammaddelerin yapımında kullanılıyor. Bisfenol A'nın dünyada en çok üretilen kimyasallardan biri olduğu (her yıl 2.7 milyar kg üretiliyor) ve atmosfere yıllık 100 ton salınım yaptığı belirtiliyor. Ayrıca Tip 3 (PVC) plastikleştirici maddelerde antioksidan olarak kullanılmasının yanında, esnek PVC'lerde bulunmasına karşın, PVC borularda bulunmuyor. Bunun dışında Bisfenol A'nın tutuşma önleyici ya da geciktirici, "Tetrabromobisfenol"ün de öncü maddesi olduğuna dikkat çekiliyor.

METAL İÇECEK KUTULARINDA DA RİSK VAR

Bisfenol A, başka alanlarda da yaygın şekilde kullanılıyor. Tıbbi ve diş hekimliği araçları, diş dolguları, doku yapıştırıcı, gözlük mercekleri, CD ve DVD'ler ve ev elektronikleri bu alanların başında geliyor. Bisfenol A, sert plastik şişelerin yanı sıra 1960'lı yıllardan beri metal yiyecek ve içecek kaplarında bu kapların içini döşeyen plastik kaplamaların içinde de bulunuyor.

SUYA, BİBERON VE SU ŞİŞELERİYLE GEÇİYOR


Prof. Dr. Çağatay Güler, Bisfenol A'nın polikarbon biberonlar ve yeniden kullanılabilen su şişelerinden suya karıştığının gösterildiğini söylüyor. "Polivinil klorür" filmler, bununla döşenen bazı karton ve kağıt kutular salabildiği için BPA ile ilgili endişelerin artması üzerine kutuların içinin kaplanmasında kullanılan bu tip filmler yerine pet film öneriliyor.

PET ŞİŞELER VE DAMACANALAR NEDEN ZARARLI?

Sert plastik ürünleri zararlı kılan şişenin plastiğindeki "bisfenol A" veya kısaca "BPA" dediğimiz maddedir.

Her gün kullandığımız sayısız üründe bulunan BPA'nın tehlikesi daha çok bardak, şişe, saklama kabı gibi yiyecek ve içeceklerin muhafazasında kullanılan sert plastik kaplardan kaynaklanıyor. Bunlar içinde en önemlisi de BPA ihtiva eden biberonlardır.

Sayısız araştırma, bebek ve çocuk sağlığının BPA yüzünden ciddi tehlikelerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü BPA ihtiva eden plastik biberon, şişe ve yiyecek kaplarına sıcak bir sıvı veya yiyecek konduğunda BPA kaptaki sıvıya geçiyor.

BPA, ayrıca su depolarının iç yüzeyleri, döşemeler, cilalar, elektronik ürünlerin basılı çevrim kartları, tenis raketleri ve sörf tahtası gibi çok tabakalı malzemelerde yapıştırıcılarda da bulunur. Termal kâğıtların kaplanması, PVC plastiklerin üretimi ve fren sıvılarında olduğu gibi bir katkı maddesi olarak da kullanılır. Kompozit diş dolguları ve protezleri de çeşitli BPA bileşiklerinden üretilir. Mobil telefonlar, su ısıtıcıları, kahve makineler, bilgisayarlar, CD ve DVD’ ler, biberonlar, yiyecek-içecek kutuları, bardakları, şişeleri ve saklama kapları, motosiklet kaskları, diyaliz ekipmanı gibi tıbbi malzemelerde de bulunabilir.

İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ

BPA'nın insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğunu gösteren yüzlerce araştırma var ve bunların sayıları her geçen gün artıyor.

BPA hormon sistemini bozan bir maddedir. BPA'nın kadın seks hormonlarının etkilerini artırdığı; erkek seks ve tiroit hormonlarının etkilerini ise azalttıkları gösterilmiştir. BPA işleyen fabrikalarda çalışan erkeklerde sertleşme, erken boşalma ve cinsel isteksizlik problemleri olduğu belirlenmiştir.

BPA' nın öğrenme ve davranış üzerine de olumsuz etkileri olduğu, saldırganlığı artırdığı ve öğrenmeyi güçleştirdiği de bilinmektedir.

Farelerde yapılan araştırmalar prostat büyümesi, sperm konsantrasyonunda azalma ve erken ergenliğe yol açtığını da göstermiştir.  

BPA, eşcinsellik, obezite, diyabet, astım, kalp-damar hastalıkları ve karaciğer hasarı ile de ilişkilendirilmekte, kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanseri riskini artırdığı da ileri sürülmektedir. En önemlisi de genler üzerine olan etkileri ve olumsuzluklarının sonraki nesilde daha belirgin ortaya çıkması ihtimalidir.

GÜNEŞTE DURMAMALI

Kanser hastalıkları konusunda uzman olan Prof. Dr. Erkan Topuz: "Biz senelerdir bu tehlikeye dikkat çekiyoruz. Eve damacanayla alınan su hemen cam bir kaba ya da testiye boşaltılmalı, günlerce bekletilmemeli. Bu pet şişeler, kesinlikle güneşte durmamalı. Ancak adam bu şişeleri büfenin arkasına koyuyor, burada şişeler güneş görüyor, plastikteki maddeler suya geçiyor. Ekonomik nedenlerle bunlar plastikten yapılıyor, yoksa en sağlıklısı cam" dedi.

Plastik kaplardaki gıdanın uzun süre bekletilmemesi gerektiğini bildiren Topuz: "Damacanaların 60-70 kez kullanılma şansı varken biz 700 belki 1000 kez kullanıyoruz. Belediyelerin kullanım miktarını kontrol etmesi lazım. Su ilk kez piyasaya verildiği zaman birçok kimyasal analizden geçiyor, bu veriler de üzerinde yazıyor. Ancak bu analiz, bir kez yapılıyor. Adam bu suyu aynı markayla satıyor, en iyi marka olsa bile sık kontrolden geçmediği için içinde ne var bilmiyoruz" diye konuştu.

"ÜÇ AYDA BİR MARKA DEĞİŞTİRİN"

Topuz, şu tavsiyede bulundu: "Tüketicilere tavsiyem, 3 ayda bir kullandıkları su markasını değiştirmeleri. Kronik zehirlenme olmasın hiç değilse. Çeşme suyu da kullanılabilir, ancak çeşme suyunda da aşırı miktarda klor var, aşırı miktardaki klor da kanserojen. Ayrıca yollardaki borulardan sızma şekilde toksit maddeler alınabilir. Eve su filtreleri de konulabilir. Ancak su filtreleri de magnezyumu tutuyor. Oysa magnezyum vücuda faydalı."

"ÖNEMLİ OLAN GÜVENLİ KULLANIM"

Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aziz Ekşi de: "Tüm gıda ambalajları gibi, içme suyu ambalajları da Tarım Bakanlığından izin almak zorunda. İznin aradığı koşullardan birisi de gıdanın muhafaza koşullarında ambalajdan gıdaya geçen maddelerin miktarının belirlenmesi. Buna 'migrasyon testi' diyoruz. AB'de de geçerli olan bu testin desimetrekarede 10 miligram'ı geçmemesi gerekiyor" dedi.

"KALINTILARI GİDERMEK GÜÇ"

Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü eski öğretim üyesi Prof. Dr. Muammer Kayahan da: "1990 yılı öncesi, Sağlık Bakanlığının ilgili yönetmeliği hazırlanırken gıdayla ve suyla temasta olacak plastik kökenli ambalaj materyallerinin taşıması gereken nitelikler hakkında detaylı bir çalışma yapıldı. Özel bir yönetmelik hazırlandı. PVC (Polivinil klorür), en tehlikeli madde olarak bilinir. Bunun taşıdığı gıdaya veya sıvıya geçme oranı yüksek olduğu için limitler konuldu. Pet şişenin hammaddesinin suyla tepki vermeyen bileşikleri içermesi gerekir. Temel maddenin dışında kullanılan katkılar itibarıyla özellikleri önemli. Polietilenler, PVC'ler kadar tehlikeli değil. Büyük moleküllü maddeler küçük moleküllüleri fazlaca içeriyor ve bunu suya veriyorsa tehlikeli tabii. Damacanalarda deterjan kalıntısını gidermek son derece güç bir hadisedir. Daracık bir ağızdan iyi bir yıkama şekli gerçekleştirilebilir mi, ondan kuşkuluyum" dedi.

NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
* Plastik su şişeleri buzluğa konulmamalı.
* Arabada bırakılan pet şişedeki sular tüketilmemeli.
* Plastik şişeler dondurulmamalı. Bu durum plastik içindeki Dioksin'i açığa çıkartmaktadır. Dioksin denilen kimyasal maddenin kansere neden olduğu, özellikle göğüs kanserine yol açtığı biliniyor.
* Eve alınan damacanalardaki su hemen bir cam kaba ya da plastik dışı bir kaba boşaltılmalı. Su oradan alınıp tüketilmeli.
* Cam biberon tercih edilmeli, polikarbon biberonlar kullanılmamalı.
* Sıcak ya da kaynar süt ile su ve mamalar plastik şişelere konulmamalı.
* Plastik kaplar mikrodalga fırında ısıtılmamalı.
* İçi plastik kaplı metal kaplarda bulunan mamalar kullanılmamalı.
* Yiyecekler polikarbonat kaplarda ısıtılmamalı, bunlara sıcak yiyecekler konulmamalı. * Polikarbonat kapkacak kullanılmamalı.
* Bisfenol A salan türden plastik malzeme ile kaplı metal ve diğer kutularda satılan yiyeceklerden kaçınılmalı.
*Tüm plastik malzemelerde türünü gösteren işaret bulunmalı.

haberturk, 14/09/2011


ys@yaklasansaat.com

ana sayfa| evren| gezegenler| dünyamiz| dinler| eski kavimler| cin-şeytanlar| haberler| yorum-analiz| seslendirmeler| videolar| site haritası| iletişim| forum| ys kitapları

Bu sitedeki yazı, resim ve dökümanlar, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Yaklaşan Saat'in resmi twitter adresi aşağıdadır. Bu hesabın dışındaki diğer hesaplarla Yaklaşan Saat'in bir ilgisi yoktur: @yaklasansaat