Çalıştıkça Beynin Kapasitesi Artıyor: Hırs, Yetenekten Daha Önemli!
"Beyin incelemeleri ve zihinsel performansın geliştirilmesi" üzerine yazdığı kitaplarıyla tanınan nöroloji uzmanı prof.Dr. Richard Restak:
''Beyin bir organ değil süreçtir ve her an kendini yaratmayı sürdürür''diyor.
Rastek'e bakılırsa beyin yeni şeyler öğrendikçe, beyinde daha önce olmayan yeni bağlantılar da oluşuyor ve öğrenme devam ettikçe bu bağlantılar giderek güçleniyor. Yani beyinin kapasitesi, öğrendikçe daha da artıyor. Öğrendikçe daha fazlasını öğrenmek, daha iyiyi başarmak da mümkün oluyor.
YETENEK: % 1 ETKİLİ
Peki ya yetenek? Buna Rastek'in verdiği cevap da net:
''Bir işte usta olmak için genetik açıdan yetenekli olmak elbette işe yarar ama şart değil. Çünkü bilimsel araştırmalar yeteneğin, bir konuda uzmanlaşma yolunda sadece % 1 oranında etkili olduğunu söylüyor. Geri kalan % 99 ise çok çalışmak ve doğru şekilde çalışmaktan geçiyor."
Burada asıl kilit noktayı da "doğru şekilde çalışmak" oluşturuyor. Zira Rastek'e göre amatör ile usta arasındaki farkı belirleyen şey çalışırken kendini adamak, kararlı davranmak, konsantre olmak ve daha iyi olma arzusunu hissetmek. Bunun doğruluğunu, Florida State Üniversitesi'nden psikoloji profesörü Dr. K. Anders Ericsson'un, kendi alanlarında "dahi ve büyük yetenek olarak anılan kişiler" üzerine yaptığı araştırma da gösteriyor. Ericsson, incelediği bu üstün başarılara sahip kişiler için şunları söylüyor:
''Aynı şeyleri tekrar tekrar yaparak değil, her çalışmada bir öncekinden daha ileri bir noktaya gelmeye odaklanarak çalışıyorlar. En büyük hedefleri, performansları üzerinde kontrole sahip olmak ve çalışmanın her aşamasında bir öncekinden daha iyisini ortaya koymak. Bu yüzden çalışmaktan asla yorulmuyor ve sıkılmıyorlar.''
Yani işin sırrı ne kadar yetenekli olduğunuzda ya da ne kadar çok çalıştığınızda değil esas olarak nasıl çalıştığınızda ve bunun için ne kadar istekli ve kararlı olduğunuzda yatıyor. Restak, bunu ''uzmanlaşma tutkusu'' olarak tanımlıyor. Buna göre bir konuda usta olmak isteyen kişi, o arzuya(tutkuya) sahipse başardıklarından asla tatmin olmuyor. Hep daha fazlası için çalışmayı sürdürüyor. Asla, ''hiç fena sayılmam, bu da bana yeter'' demiyor. Bu şekilde tutkuyla ve kendini adayarak çalışanların, eğer fiziksel yönden bir engeli yoksa hemen her konuda uzman veya usta olması mümkün görünüyor.
''Artık yaşım geçti'' endişesi de bu konuda büyük bir engel oluşturmuyor. Hangi yaşta olursanız olun, beyin kendini yenilemeyi sürdürdüğü, öğrendikçe daha da fazlasını öğrenme kapasitesi arttığı her yaşta uzmanlaşma şansınız var.
BAŞARININ SIRRI: DAHA ÇOK ÇALIŞMAKTIR
Bir alanda çalışmaya başladığınızda hemen pes edenlerden misiniz, amatör olarak sürdürenlerden mi, yoksa uzmanlaşanlardan mı? Nörolog Richard Rastek'e göre; bu sorunun cevabı başarmak için ne kadar çok şeyi göze aldığınızda yatıyor. Buna göre:
Daha işin başında; ''Birkaç defa denedim olmadı. Beceriksizim. Daha fazla uğraşmaya değmez'' diyenlerdenseniz pes edenlerdensiniz.
Bir süre çalıştıktan sonra "Bu işi becerdim, hiç fena da sayılmam. Bu bana yeter, böyle devam edeyim" diyenlerdenseniz amatör kalmaya mahkumsunuz.
Uzun zamandır çalıştığınız halde "Daha iyisi her zaman vardır. Bunu daha iyi yapabilirim; bunun için kendimi zorlamalı, daha çok çalışmalıyım" diyenlerdenseniz, o işin ustası olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyorsunuz demektir.
Güncelleme: 03/01/2010
aksam, 02/01/2010
|