"Genişleyen Evren"in Yeni Kanıtları: "Çekim Dalgaları"
 |
Genişleyen evren teorisinde göre evrenin bu şekilde olduğu ve genişlemeye devam ettiği düşünülüyor |
Gökbilimciler, Big Bang'in oluşumuyla ilgili en temel kanıtın peşine düştüler. Eğer evrenin oluşumuyla meydana gelen "çekim dalgaları" saptanırsa, "evrenin ilk anı" ve "evrimi" hakkındaki bulmaca da çözülecek.
Gökbilimciler, önümüzdeki on yıl içerisinde genişleyen evren teorisi için en somut kanıtlar bulmayı hedefliyor. Aranan kanıt, evrenin ve zamanın başlangıcından kalan "mikroskobik yoğunluktaki dalgalar"ın ölçümlenebilmesi ile bulunacak. Bu aynı zamanda, "evrenin oluştuğu ilk an"ın da anlaşılabilmesi ve gözlemlenebilmesini sağlayacak.
ÇEKİM DALGALARI ARAŞTIRILIYOR
Chicago Üniversitesi'nden John Carlstrom, dokuz farklı üniversiteden gelen bilim adamlarıyla birlikte, dünya üzerindeki en güçlü teleskoplardan biri olan Güney Kutbu Teleskopu(GKT) ile evrenin başlangıcına ve evrimine ait kanıt arıyor.
Takımın ajandasında, genişleyen evren teorisinin tabii tutulacağı en zor test var. Bunun için, Einstein'ın genel görelilik teorisinin öngördüğü üzere, evrenin genişlemesi sonucu oluşması gereken "çok zayıf çekim dalgaları"nın bulunması gerekiyor.
Bu aynı zamanda, genişleyen evren teorisinin çeşitli versiyonlarının da doğru olarak yeniden kurgulanmasını sağlayacak. Carlstrom, bunu şöyle açıklıyor:
"Eğer çekim dalgalarını bulabilirsek, bu bize genişleyen evren hakkındaki her şeyi anlatacak. Şu anda bununla ilgili geçmişe oranla, az olsa da farklı açıklamalar var. Ancak bunların bu kadar olağanüstü ve sıcak 'Big Bang'in, kuantum ölçeğindeki bir dalgalanma ile başladığını öngörmüyor."
FARKLI EVRENLER
Carlstrom ve Fermi Ulusal Laboratuarları'ndan Prof. Dr. Scott Dodelsun, geçtiğimiz günlerde katıldıkları 'Başlangıcından Sonuna Evren' adlı konferansta çalışmaları hakkında bilgi verdiler. Konferansın dinleyicileri arasında, paralel evrenler kuramını ortaya atan Alan Guth da vardı.
EVRENİN OLUŞUMUYLA: İKİ BÜYÜK DÜZENSİZLİK ORTAYA ÇIKTI
 |
Gökbilimciler, galaksileri oluşturan düzensizlikleri hesaplayabiliyor. |
Dodelson, konferansta şunları söyledi:
"Farklı evrenler olsa bile, teorinin tanımı gereği, bu evrenlerle kontak kurabilme olanağımız yok. Ancak genişleyen evren kuramını araştırmanın yolu var. Bu teoriye göre, evrenin oluşumuyla iki çeşit düzensizlik meydana geldi. Bunlardan ilki, atom altı parçacıkların yoğunluklarıyla meydana gelen ve evrenin her yerinde devam eden "dalgalanmalar". Bu dalgalanmalar, zaten bilim adamları tarafından gözlemlendi.
"Genellikle bunlar atomik ölçektedir ve bunun farkına varmayız. Ancak genişleme, bunları anlık olarak kozmik boyutlarda gerebilir. Teori bu haliyle çalışıyor. Bu dalgalanmaların nasıl olduğunu hesaplayabiliyoruz. Görünen o ki, bunlar uzayda gördüğümüz galaksileri oluşturacak biçimde sonuçlanıyor.
"İkinci düzensizlik tipi ise, Einstein'nın belirttiği uzayın ve zamanın bükülmesi olarak da tanımladığına benzer olan 'çekim dalgaları'dır. Çekim dalgalarının, gökbilimcilerin elektromanyetik radyasyon frekanslarını ölçen uygun teleskoplarla gözlemleyebileceği kozmik düzeye ulaşma ihtimalleri var.
Eğer John Carlstrom'un, üzerinde çalıştığı alet yeterince duyarlı olursa bu gerçekleşebilir."
BİLİM ADAMLARI: "KOZMİK SENFONİ"NİN "DÜŞÜK SESLERİ"Nİ DİNLİYORLAR
Carlstrom ve ekibi Güney Kutbu Teleskopu(GKT) ile gözlem yapmanın yanı sıra yani teleskopla birlikte çalışan, çekim dalgalarını ölçebilecek bir polarimetre üzerinde de çalışıyorlar.
GKT elektromanyetik spektrumda kızılötesi ile mikrodalga arasındaki, dalga boylarını ölçebiliyor. Teleskop, Big Bang'den sonra oluşan kozmik mikrodalga radyasyon alanlarını tarıyor. Bilim adamları bunu şöyle açıklıyor. GKT'nin elde ettiği veriler, kozmik senfoninin davul ve korna sesleri gibidir. Şimdiyse bilim adamları, kulaklarını senfoninin daha düşük seslerini; yani "çekim dalgaları"nı algılamak için dört açıyorlar.
KARANLIK ENERJİ DE ÇÖZÜLECEK!
GKT, ayrıca evrenin bir başka büyük sırrı olan "karanlık enerji"yi çözmek için de kullanılıyor. "Karanlık enerji", evreni öteye itiyor. Çekim gücünü alt ediyor. " Karanlık enerji", görünmezdir. Ancak gök bilimciler; "karanlık enerjinin etkileri"ni, son birkaç milyar yılda şekil alan galaksi demetlerinde görüyorlar.
Dodelson, tüm bunlardan sonra, soruların cevap bulacağından umutlu:
"Şu anda büyük resmin parçalarına sahibiz. Ancak hangi fizik yasalarının, bunları oluşturduğunu henüz bilmiyoruz. Sonraki amacımız, bu fizik yasalarını bulmak olacak."
Güncelleme: 19/02/2009
ntvmsnbc, 18/02/2009 |