yaklaşan saat
kuranda islam, kuran ışığında araştırmalar


 



"Asteroitler"in Gizemleri!

Vesta, Hubble Uzay Teleskopu

Güneşimiz etrafında dönmekte olan, hepsi Güneş Sistemi'nin oluşumundan kalan ve "küçük gezegenler" olarak adlandırılan yüz binlerce asteroit vardır. Onlar hakkında bir çok şey, halen gizemini korumaktadır.

Bu gizemlerin bazılarını çözmek, Dünya'ya geçmişte ve şimdi olan, ayrıca gelecekte olacak kozmik çarpışmalara ışık tutabilir. Bu bulmacalardan bazıları şunlar:

KAYIP ASTEROİTLER

Asteroit kuşağı
ndaki en büyük ikinci cisim olan Vesta'ya benzer daha fazla asteroit olmalıdır.

Vesta'nın dış katmanlarının büyük bir kısmı Dünya'nın da kabuğunun büyük kısmını oluşturan bazalt kayalarından oluşmaktadır. Asteroit oluşumuyla ilgili teoriler, asteroitlerin yarıdan fazlasının büyük oranda bazalttan ya da Dünya'daki diğer yaygın mineral olan olivinden olması gerektiğini ileri sürmektedir. Ne yazık ki öngörülen asteroitlerin % 99'u kayıptır.

Vesta'nın kardeşlerinden çoğu, Satürn ve Jüpiter'in bundan kabaca 4 milyar yıl önce yörüngelerini değiştirdiği esnada yok olmuş olabilirler. NASA'nın Dawn uzay aracının baş araştırmacısı Christhopher Russell:

"Bu asteroitler, Satürn ve Jüpiter'in kütleçekim kuvvetleri nedeniyle, birbirine çarparak tuzla buz olmuş olabilirler ya da Dünya, Ay ve diğer iç gezegenlere doğru savrulmuş olabilirler" şeklinde açıklıyor.

Bu saçılma, muhtemelen Geç Ağır Bombardıman olarak adlandırılan mahvedici kozmik çarpışma serilerine sebep oldu. Tucson'daki Arizona Üniversitesi'nden gezegen bilimci Jay Melosh:

"Mevcut araştırmalar, günümüzdeki asteroit kuşağının, Mars ile Jüpiter arasında en başta varolan maddelerden sadece % 10'unu içerdiğini ve geri kalanların da 39 milyar yıl önce serpilerek Ay, Merkür ve Mars'ın antik görünümünü kraterli hale çeviren Geç Ağır Bombardımana neden olduğunu gösteriyor" diyor.

Russell, kayıp kardeşleriyle karşılaştırıldığında "Vesta'nın neredeyse yaşamını sürdüren son cins olarak cazibeli bir hayat sürdüğünü" de ekliyor.

GÖKTAŞLARI NEREDEN GELİYOR?

Dünya'daki göktaşlarının bir kısmı, Ay'dan ve Mars'tan fırlayan kayalardır. Yine de göktaşlarının çoğunun asteroit kuşağından geldiği düşünülmektedir.

Yıllar boyunca, bilim insanları, göktaşlarının, hangi asteroitlerden geldiğini bulmakta zorlandılar. Araştırmacılar göktaşlarının hangi maddeden yapıldığını doğrudan inceleyebiliyorlar, fakat uzun bir zaman boyunca asteroit içeriklerini sadece teleskoplar yardımıyla çıkartabiliyorlardı. Bu gözlemlerden bazı sonuçlar elde ediliyorsa da, genelde asteroitlerin ve göktaşlarının kimyası uyuşmuyordu.

NASA
'nın Galileo ve NEAR Shoemaker sondası gibi doğrudan asteroitleri hedef alan uzay araçları, bu gizemlere ışık tutmaya yardımcı oldular. Bu bulgular, taşlı göktaşlarının, benzer kayalık asteroitlerden geldiğini ileri sürmektedir ve muhtemelen uzaydaki hareketleri esnasında radyasyondan ve diğer taşlarla çarpışmalardan dolayı kimyasal olarak farklı görünmektedir.

Yine de, Colombia, Boulder'da bulunan Southwest Araştırma Enstitüsü'nden gezegen bilimci Dan Durda, belli tipteki asteroitlerin, hangi tipte göktaşlarını oluşturduğunu bulmak için yapılacak çok iş olduğunu söylüyor.

VESTA NEDEN ÇOK PARLAK?


Vesta, en parlak asteroittir ve yüzeyi, Dünya'nın uydusu Ay'dan üç kat daha parlaktır. Alışık olunmayan bu parlaklık, Vesta'nın güçlü bir manyetik alana sahip olabileceğini gösteriyor. Russell, bu manyetik alanın, Güneş rüzgarları tarafından sürülen parçacıkları engelleyerek bu asteroitin kirlenmesini engellemeye yardımcı olabileceğini söylüyor.

Dawn uzay aracı, şu anda asteroit kuşağındaki en büyük cisimlere doğru gidiyor, ancak üzerinde manyetometre bulunmadığı için manyetik alan ölçümü yapamıyor. Bu da demek oluyor ki Vesta'nın parlaklığının gizemini çözmek için gelecekte yeni bir göreve ihtiyaç duyuluyor.

DÜNYA GÜVENDE Mİ?


Uzay taşlarıyla ilgili çalışmaların çoğu aynı soruya odaklanıyor: Bize doğru gelebilecek bir asteroit var mı? Şu ana kadar yörüngesi gezegenimizle çarpışmaya müsait bir asteroit bilinmiyor. Bilim insanları ise bilinmeyen kayalardan endişe ediyor. Russell bu konuda:

"Vegas'a giderseniz nihayetinde kaybedeceğinizi bilirsiniz, aynı şekilde en azından küçük asteroitlerden birinin nihayetinde Dünya'ya çarpacağını biliyoruz" diyor.

Yine de Russell, Dünya'yı asteroitlerden korumanın gereksiz olduğunu söylüyor. Kendisi:

"Asteroitin bir tarafını beyaza, diğer tarafını siyaha boyamak kadar basit bir çözüm olabilir" diyor.

Bu asteroitin bir tarafının daha fazla ışık yansıtmasına ve neticede rotasını değiştirmesine neden olabilir.

Güncelleme: 03/08/2009
Kaynak: "The Enduring Mysteries of Asteroids",
space.com, (ekopolitik), 17/12/2007


 

ys@yaklasansaat.com

ana sayfa| evren| gezegenler| dünyamiz| dinler| eski kavimler| cin-şeytanlar| haberler| yorum-analiz| seslendirmeler| videolar| site haritası| iletişim| forum| ys kitapları

Bu sitedeki yazı, resim ve dökümanlar, kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.

Yaklaşan Saat'in resmi twitter adresi aşağıdadır. Bu hesabın dışındaki diğer hesaplarla Yaklaşan Saat'in bir ilgisi yoktur: @yaklasansaat