Maddenin Sırrı Aralanıyor: Madde Olmayan "Şey" Keşfedildi
 |
Prof. Dr. Howard Georgi |
Evrenin önemli sırlarından birini açıklayan yeni radikal bir öneri diyor ki:
"Biz, parçacık olmayanlardan oluşmuş tamamen yeni bir madde çeşidiyle çevriliyiz."
Evrenin böyle yeni bir "şey" içerdiği önerisi, karanlık madde bulmacasını çözmede, dikkate değer bir yol sunuyor. Karanlık madde, keşfedildiği günden bugüne, 70 yılı aşkın süredir kozmologların kafasını karıştırmaktadır.
Karanlık maddenin doğasıyla ilgi çok az şey biliniyor olmasına rağmen, onun varlığı gereklidir. Çünkü gözlemlerden, onun görünmez çekim gücünün, evreni bir bütün olarak şekillendirmek için galaksileri, galaksi kümelerine doğru hareket ettirdiği bilinmektedir.
Alışılmadık olan bir çok parçacık, bugüne kadar fizikçiler tarafından, karanlık madde adayı olarak önerilmiştir. Bugün ise, New Scientist dergisinde, Harvard Üniversitesi fizikçisi Prof. Dr. Howard Georgi; evrenin, parçacık olmayandan yapılmış, tamamen yeni bir madde çeşidiyle kaplı olduğu önerisini getiriyor. Fakat o bile, parçacık olmayanın matematiğini kelimelere dökmekte güçlük çekiyor. Georgi diyor ki:
"Parçacık olmayan; kimlik değiştirebilir, ışıktan hızlı gidebilir ve normal parçacıkların bir bileşenine dönüşebilir. Onlar, bizim alışkın olduğumuz hiçbir şeye benzemiyor."
Parçacık olmayan fikri çok havada gibi gözükmesine rağmen fikir, Prof. Dr. Georgi'nin şöhretinden dolayı ciddiye alınıyor. Prof Georgi, doğanın dört gücünden üçünün; Büyük Birleşim Teorisi adı altında birleşebileceğini öneren ilk teorisyenlerdendi.
Prof. Dr. Georgi, süper simetrinin geliştirilmesine yardım etti. Evren üzerindeki heyecan verici çalışmaları; rasyonel hale getirmeye çalıştı ve atomlar arasındaki gücü açıklayan, quantum kromodinamik teorisinin mimarlarından biriydi.
 |
Evrendeki maddenin haritası: Durham simulasyonu |
"Physical Review" dergisinde, devrim niteliğindeki fikrini:
"Parçacık olmayanın, Dünyamızda gerçekten var olabileceğini, ciddi bir şekilde ele almamız önemlidir", şeklinde özetledikten sonra; parçacık olmayanın olası etkilerini inceleyen, yüze yakın makale yazmıştır. Bu bile, tek başına, onun bir şeyler üzerinde olduğunu gösteriyor.
Boston'daki Northeastern Üniversitesi'nde Profesör olan Pran Nath, New Scientist'te şöyle diyor:
"Parçacık olmayanlar, insanları etkiliyor, çünkü onlar şimdiye kadar hiç kimsenin gördüğü hiçbir şeye benzemiyor. Çünkü onlar, şu ana kadar bilinen her şeyden farklılar."
Kozmoloji, çok temel bir şeyden yoksun olan egzotik fikirlerle doludur. Onlar, deneyle doğrulanabilen ve test edilebilen tahminlerde bulunamamaktadır. Fakat bu sefer öyle değil. Prof. Dr. Georgi, birkaç ay içinde gerçekleşecek olan Cenevre'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısındaki (LHC) Dünya'nın en büyük deneyi ile ilk kez parçacık olmayanları görmeye çok yakın olabileceğimize inanıyor.
Prof. Georgi, LHC'nin neyi bulacağını tahmin etmeye çalışırken, tesadüfen bu fikri buldu. Prof. Dr. Georgi, atomik dünyanın teorisi olan Kuantum Alan Teorisi'yle oynayarak başladı. Amacı yapılan kilit bir varsayımı yapmazsa, ne olacağını anlamaktı. Yapılan varsayım şuydu: parçacıkların birbirleriyle etkileşimini sağlayan güçler farklı, skalalarda farklıdır. Bu varsayımı iptal edince, çıkan sonucun, parçacıkların fiziğinden ne kadar da farklı olduğunu görünce şaşırdı ve şöyle dedi:
"Bu sonuca varınca, deli olduğumu düşündüm"
O, LHC'nin parçacık olmayanların işaretini açığa çıkarma ihtimalinden duyduğu heyecanı gizleyemiyor ve şöyle devam ediyor: "Parçacık olmayanlar, bizi hemen hayrete düşürmelidir." Sadece küresel çabanın ilerlemesine yardım edeceği veya Standart Modeli değiştireceği için değil; ancak maddenin ve maddeler arası ilişkilerin, bugünkü temel matematiksel çerçevesini tamamen değiştireceği için. Yani fizikçilerin; hayatı, evreni ve her şeyi anlamak için kullandıkları şeyleri değiştirebilir.
Başarılı da olsa standart modelde boşluklar vardır. O, nötrino denen parçacıklara dair gözlemleri açıklayamaz ve dört ana kuvvetin hepsini birleştiremez. Belki de parçacık olmayanların yardımıyla bu halledilebilir.
Bir parçacık olmayanlar; "belli bir kütleye sahip" değildir, fakat mümkün olan "herhangi bir kütleyi alabilir" veya nasıl bakıldığına bağlı olarak "mümkün olan tüm kütlelere aynı anda sahip olabilir".
Kütle meselesini anlamak için fraktalleri düşünelim. Örneğin, İngiltere'nin kıyılarını ele alalım. İngiltere kıyısının uzunluğunu ölçmek istersek, bu uzunluk, kullandığınız ölçü aletinin büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Çünkü girinti ve çıkıntıları ölçebilmemiz bu büyüklüğe bağlıdır.
Parçacık olmayanların her skalada aynı gözükmesini ise şöyle anlayabiliriz. Doğada birçok şey, belli şekillerin tekrarlanmasıyla oluşur. Yine İngiltere kıyısını düşünelim. Her girinti ve çıkıntı kendi içinde aynı şekilde daha küçük girinti ve çıkıntılara sahiptir ve bu böyle devam edip gitmektedir. Burada olduğu gibi, "parçacık olmayanlar"ın görünüşü de baktığınız skalaya göre değişmemektedir.
Bilim adamları, parçacık olmayanların etkisini bir yerde daha görebilirler: Karanlık madde. Prof. Georgi'nin kendisi bile üzerinde düzgünce çalışılana kadar bu iddia konusunda temkinlidir.
Güncelleme:10/04/2008
Kaynak: "Is Our Cosmos Teeming With Alien Unmatter", Telegraph.co.uk, Çev. Ayşe Güldoğan, 23/1/2008.
Yaklaşansaat:
Howard Georgi'nin, kendisinin bile inanmakta zorlandığı ve matematiksel denklemlerde karşılaştığı; Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda da işaretinin ortaya çıkacağına inandığı "şey", "melekut"tur. Maddenin ruhu-özü olarak, Karadelik yazımızda da işaret ettiğimiz "melekut", madde değildir. Bizim evrenimizi oluşturuyor, ancak bizim evrenimizin fizik yasalarına uymaz. Yeni gelişmeler, fizik yasalarını ve maddenin oluşumu hakkındaki görüşü temelden sarsacaktır. Bu madde olmayan, ancak maddeye vücut veren; en temel yahut en son parçacıktır(parçacık olmayan parçacık veya enerji). Bu konuyu, "Büyük Patlama" konusundaki çalışmamızda ele alacağız.
Sayın Howard Georgi'nin, çok doğru bir şekilde tanımladığı gibi "melekut"; elbette ışıktan hızlıdır, madde değildir, maddeyi oluşturmaktadır. Allah'ın emrinde-elindedir ve her şeye vücut vermektedir. Bakın Kur'an ne diyor:
Her şeyin "melekût"u(maddenin ruhu-özü) elinde bulunan (Allah), ne Yücedir! Sizin dönüşünüz O'nadır.
[YASİN (36)/83]
Sonsuz Yüce Allah, tüm evrenleri, Nur'undan yarattı. Nur'unun ilk türevi; "melekler", "insanların ruhları" ve "melekut"tur. Bütün bu nurani varlıklar, bilinçlidir ve Allah'ın mutlak emrindedir. İnsanoğlu, bilim yoluyla "melekut"u bilecek, ancak onu kontrol altına alamayacaktır. Şayet teşebbüs ederse, başarısızlığa uğrayacaktır. "Melekut"u ele geçiren ve onu kontrol eden bir kimse; her şeyi yeniden yaratıp, yok edebilir. Bu durum, Allah'ın dışında bir ilah olma teşebbüsüdür ve imkansızdır.
Böyle bir sonuç, Allah'ın "yarattığı bir canlı ve bilinçli enerji"yi, onun elinden almak demektir ki; insanoğlu buna heveslense bile, yasaklanmıştır. Kim teşebbüs ederse; başarması mümkün olmadığı gibi, insanoğlu buraya uzandığında "insanlığın kıyamet"i gelmiş demektir. Ayrıca böyle bir durum, Allah'ın ilahlığına ve sıfatlarına aykırıdır. Allah istemeden, bir iş yapmak, ilim ve teknoloji geliştirmek, bir güç-enerji elde etmek ve kullanmak, kesinlikle imkansızdır. Kur'an'daki muhkem(açık ve sağlam) ayetler, bu gerçeği haykırmaktadır. |