Yer Manyetik Alan Yoğunluğu Azalıyor: Kutuplar Kayıyor!
Rusya Bilim Akademisinde Jeomanyetizm Enstitüsü'nden bilim adamları; manyetik alan yoğunluğunun yavaş ancak sabit bir şekilde azalması nedeniyle, Dünya'nın manyetik kutuplarının, giderek Ekvator'a doğru derece derece saptığını söylüyorlar. Bu kaymanın, Ekvatora(0 derece enleme) ulaşmasının, 2000 yıl içersinde canlı organizmaların felaketi demektir.
Oysa, gezegenin sıvı çekirdeğinde meydana gelen ısı değişikliğinin derecesi;kutupların yer değiştirmesinin en önemli belirleyicisidir. Dünya'nın çekirdeğindeki katı ve sıvı parçaların hareketi, bir potansiyel elektrik üreterek; gezegeni bir çeşit elektrik jeneratörü haline getirir.
Eğer yüz yıl önce birisi, kuzey ve güney bölgelerinin yer değiştireceğini söyleseydi, kuşkusuz o akıl hastanesine götürülürdü. Yine de daha 1906 yılında geçmişte bazı kayaların mıknatıslanmasının, bugünkünün tersi olduğu açığa çıkarıldı. Bu da uzunca bir süre önce manyetizmanın, zamanımızdan farklı olduğunu açıkça gösteriyor.
2001 yılında, uluslararası bir kutup keşfi, son 7 yılda kuzey manyetik kutbunun 300 km. (186,4 mil) kadar kaydığını ortaya çıkardı. Kuzey manyetik kutbu, halen Kanada'nın kuzey kutup bölgelerinden, Rusya'nın Severnaya Zemlya Adaları'na doğru her yıl 40 km.(24,85 mil) kaymaktadır. Bilim insanları, Kuzey Kutbu'nun, en sonunda Güney Atlantik'te karar kılacağını tahmin ediyorlar. Manyetik alan yoğunluğu, tahmini değerlerin %60'ına ulaştı. Gittikçe yaygınlaşan anormal bölgeler, öngörülerin gerçekleşeceğinin habercisi.
Son yirmi yılda, gezegenin manyetik alan yoğunluğu, % 1.7 azaldı. Güney Atlantik'te ise bu azalma, %10 olarak gerçekleşti. Geçen iki yüzyılda, Dünya'nın manyetik alan yoğunluğu, % 10 azalmış görünüyor.
Peki tüm burada yatan tehlike nedir? Rus bilim insanları, manyetik alan değişmelerinin, radyasyondan korumanın zayıflamasıyla beraber; uzay uçuşlarının imkansız hale gelmesine, mobil telefonlar ve uydular gibi enerji bağımlı sistemlerin bozulmasına yol açacağını söylüyor. Bunun dışında, Güneş ve uzaydan gelen radyasyon, yeryüzünde yaşayan organizmaların genomunu etkileyerek, onların birçoğunun neslinin tükenmesine bir çoğunun da mutasyona uğramasına sebep olacaktır.
Son derece güçlü elektrojet akımlarının eşlik ettiği güneş patlamaları göz önüne alınacak olursa; zaten tüm manyetik alanın çökmesinden önce yeryüzünde hayat, muhtemelen imkansız hale gelecektir.Güneş Rüzgarı'nın, Yer manyetik alanı ile etkileşimi, çok karmaşık bir süreç sonucu, elektro jet akımlarını oluşturur.
Evet kulağa çok korkunç geliyor! Ancak belki de bu kadar dramatize etmeye gerek yok. Biz Hollywood' un kana susamış dev katil karıncalarıyla belki yüz yüze gelmeyeceğiz? Belki de geleceğiz... Son raporlar, geçen 90 milyon yılda, manyetik kutupların yaklaşık her 500 bin yıl da bir değiştiğini söylüyor. Ancak bu değişim olurken, canlı organizmaların kitlesel yok oluşuna sebebiyet verecek büyük çapta genetik mutasyonlar oluşmamış ve atmosfer, yerküredeki canlı hayatın güvenliğini sarsacak bir bozulmaya uğramamıştır.
Bugün bile, Güneş hareketinin sebep olduğu manyetik fırtınalar insanoğluna büyük kayıplar verdirmektedir. Yerin manyetik alan yoğunluğundaki bir azalma, manyetik fırtınaların gücünü artıracak ve böylece havacılık elektroniğinin aksamasıyla uçuş bağlantıları bozulacaktır. Bu sebeple, insan için uçakla yolculuk yapmak tehlikeli olabilir. Bugün, atmosferin üstündeki alçak basınçta, radyasyonun etkisi çok daha belirgin bir hale geliyor. 2000'de, bir Avrupa Komisyon Direktifi, pilotları ve hostesleri yüksek riskli meslekler grubuna dahil etmiştir. Jeomanyetik alan, şimdiye kadar uçuşlar sırasında bizi koruyordu, fakat bundan sonra bizi bekleyen nedir?
Diğer taraftan şimdiye kadar bilim adamları, jeomanyetik alanda meydana gelen değişmelerin, tersinir olup olmadığını kanıtlayamadılar. Dünyanın tarihinde, 50 milyon yıl boyunca manyetik kutupların neden yer değiştirmediğini hiç kimse çözemedi.
Güncelleme: 26/11/2008
Kaynak: Andrei Kislyakov, "Geomagnetic Field: When will Compass Fail?", en.rian.ru/analysis, Çev. Nahide İç, yaklasansaat.com, 11/09/2008. |