Batı Kendi Soykırım Suçunu: "Filistinlilere mi Ödetiyor?"

Başpiskopos: Desmond Tutu

Ünlü Güney Afrikalı, Irkçılık karşıtı eylemcisi ve Nobel Barış Ödülü sahibi başpiskopos Desmond Tutu, Batı'nın Gazze'deki sessizliğini, II. Dünya Savaşı'daki Yahudi Soykırımı'ndaki suçluluğuna bağladı.

İsrail'in 2006'da, Beyt Hanoun'daki bombalamasıyla ilgili raporunu, Cenevre merkezli İnsan Hakları Konseyi'ne sunmasının ardından Tutu:

BATI KATLİAMA GÖZ YUMUYOR

"Bence Batı, haklı olarak, soykırıma göz yumduğu için pişmanlık ve nedamet hissediyor. Batı pişman, kefaretini de Filistinliler ödüyor" dedi.

İsrail geçtiğimiz Haziran'dan beri, Gazze Şeridi'ne yiyecek, yakıt ve tıbbi malzeme girişini engelliyor.

ABD ve Avrupa Birliği'nin desteğiyle, Arap hükümetlerinin Gazze'ye yardım göndermesi kağıt üzerinde kaldı. İnsani vakıflar tarafından toplanan para ve benzeri yardımlar; Gazze'nin, Mısır kapısında bekletiliyor. Bunlardan en sonuncusu, İskoç yardım konvoyu. Irkçılık karşıtı eylemleriyle ünlenen Güney Afrikalı Başpiskopos Tutu, Batı'nın, soykırım nedeniyle İsrail'i kınamak istemediğini söyledi.

Britannica Ansiklopedisi'ne göre soykırım (holocoust); "İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya'sı ve işbirlikçileri tarafından Yahudi erkek, kadın ve çocukların devlet desteğiyle sistematik öldürülmesi" anlamına geliyor.

Yahudi kurbanlar için telaffuz edilen genel rakam 6 milyon civarında. Ancak bu rakam, Fransız düşünür Roger Garaudy gibi önde gelen birçok tarihçi ve entelektüel tarafından sorgulanıyor.

"ULUSLARARASI TOPLUM BAŞARISIZ"

Tutu, 1,5 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde acılara ses çıkarmadığı için uluslararası toplumu eleştirdi.  Tutu, BM İnsan Hakları Konseyi'ne; "uluslararası toplumun Gazze'nin insanların acıları karşısında rolünü gerçekleştirmede başarısız kaldığını" söyledi. Tutu şöyle dedi:

"En çok rahatsız edici olan orada olanlara karşı uluslararası toplumun sessizliği. Umuyorum ki Batı'daki sıradan insanlar uyanır ve 'bunun bir parçası olmayı reddediyoruz derler'".

17 farklı ülkeden 44 barış eylemcisi, geçtiğimiz haftalarda hükümetler ve siyasetçilerin çuvalladığı yerde; sıradan insanların ne kadar önemli şeyler başarabileceğini gösterdi. Eylemciler 23 Ağustos Cumartesi günü iki tekneyle İsrail ablukasını delmek için Gazze sularına girdi.

Özgürlük ve Özgür Gazze tekneleri, Güney Kıbrıs Larnaka limanından ayrılarak, 370 km'lik bir yolculukla Gazze'nin çocuklarına işitme cihazı ve 5 bin balon getirdi.

"BU BİR SAVAŞ SUÇUDUR"

Tutu, BM İnsan Hakları Konseyi'ne, Gazze Şeridi kasabası Beyt Hanoun'un bombalanmasının bir savaş suçu olabileceğini söyledi ve ilave etti:

"İsrail ordusundan sağlam nedenlere dayalı bir açıklama olmaması, ki gerçeklere sadece onlar vakıftır nedeniyle, Beyt Hanoun'un bombalanmasının bir savaş suçu olabileceği sonucuna vardık".  

İsrail işgal kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin Beyt Hanoun kasabasını bombalamış; 8'i kadın, 4'ü çocuk 20 Filistinliyi uykularında katletmişlerdi. Ölen 20 Filistinlinin, biri hariç, hepsi aynı ailenin mensuplarıydı.

2006'da olayı araştırmak için BM tarafından görevlendirilen Tutu, ordunun açıklamalarını ise şöyle değerlendirdi:

"İsrail'in ordu içi soruşturmayla yanıt vermesi yasal ve ahlaki bakış açısından kesinlikle kabul edilemez. Beyt Hanoun’daki ölümlere ister bir hata, pervasızlık, görevi savsaklamak ister kasıtlı olsun mesul olanlar, sorumlu tutulmalıdır."

Güncelleme: 20/09/2008
timeturk, 19/09/2008