Haham Firestone: "Bizim Gibi Yurtsuzların Unutkanlığı İronik"
İsrail'in işgal ettiği Doğu Kudüs'te, kendi yaptıkları dahil tüm uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak, yerleşim yıkımları devam ediyor. Amerika'da yaşayan Haham Tirzah Firestone(*), "Common Ground" için, Kudüs'ten Filistinli dostlarından aldığı bir yıkım haberi üzerine konuyu değerlendirdi.
İsrail devletinin kuruluş gayesinin "Yahudiliğe" aykırı olduğunu, Tevrat'tan delillerle ortaya koyan Haham, "eğer Yahudi değerleri olmayacaksa Yahudi devleti nedir ki?" diye soruyor. Haham Firestone yazısında şunları söylüyor:
ALDIĞIM MEKTUPTA: "DOĞU KUDÜS'TE EVLER YIKILIYOR"
"Geçtiğimiz hafta Mira'dan aldığım bir mektupla donakaldım. Doğu Kudüs Beyt Hanina'da, 7 ailenin yaşam alanı, 4 katlı bina gözleri önünde yıkılmış. Mira, sınır polisi, ambülansları, itfaiyeleri ve polis arabalarının caddeyi kapatmasını ve Ebu Ayşe'nin evini sarmalarını anlatıyor. İçerdekileri zor kullanarak çıkartmışlar, direnenlerin dövmüşler ve sonra da hastaneye götürmüşler.
Doğu Kudüs'te ev yıkılışlarının yüzlercesi olur ve bunlardan birine, gözlerimle şahit olmuştum. İstenmeyen sakinlerinin evlerini yıkarak, Kudüs'ün yerleşimini kontrol eden İsrail'in politikasıyla dehşete düşmüş bir Haham olarak; kayıplarının tesirindeki kurbanları ziyaret etmek ve mahrum edilmişlere, geçmiş olsun demek benim görevim gibi hissettim. Ebu Ayşe ve onun gibi onlarcası, tabi ki ne terörist ne de entrikacı, sadece Arap nüfusunu sınırlamaya çalışan bir şehirde, "kanun dışı bina yapmış" basit insanlar.
"ANLATILAN ZULÜMDEN HASTA OLDUM"
Bu tür olaylara yabancı olmasam da, Mira'nın, mektubundaki tarif ettiği zulümden dolayı hasta oldum. ABD başkanlık yarışı ve Pekin Olimpiyatları'yla ilgili haberler ve yorumlarla doldurulmuş olduğumdan, bu haber beni, duygusal hatıralara gark etti: kokular, sesler ve Kudüs'ü ziyaretlerimden bildiğim semtin yeri ve sadece bir işgal hakkında derin düşünceler.
|
Yahudi soykırımından hiçbir ders almamış olan İsrail, Filistinlilere yapmadığını bırakmıyor. İşte utanç duvarı! |
Filistinli çiftçiler, İsrail yerleşimlerinin ve sadece Yahudiler'in kullanacağı yolların genişletilmesi ile Batı Şeria'da sinsice ilerleyen, her yerde hazır ve nazır Ayrım Duvarı'nın tamamlanması için, topraklarının buldozerler tarafından dümdüz edilişini sessizce seyrediyorlar. Bu yaz, Nablus, Cenin, el Halil ve hatta Beyt Lahim gibi kasabalar, gettolar gibi kilit altında, geceleri baskınların terörüne ve gündüzleri de güvenlik noktalarında sonu gelmez insanlık dışı kuyruklara mahkum edildiler.
Kalkilya'yı düşünüyorum, 45 bin kişinin yaşadığı kasabayı. Binlerce insan giriş ve çıkışlarda, bu kapıdan geçmek zorunda. Kumlu yolları günde birçok kez temizlenir. Böylece askerler izlere bakarak, kimsenin kaçmadığından emin olabilir.
"ÇOK ÜZGÜNÜM, BU YAHUDİLİK DEĞİL"
Soykırımdan kurtulan aileden gelen biri olarak, İsrail'in güvenlikle ilgili endişelerini anlıyorum. Ancak yine de, işgalin bu resimlerindeki tutarsızlıklara ve atalarımızın hayatlarıyla koruduğu ahlaki değerlerin üzerine, Yahudi güvenliğinin konulmasındaki ikileme sinirleniyorum.
El Halil'e gittiğimde, yerleşimde Sabbath'dan, İsrailli yerleşimcilere, Filistinli çocuklar Cumartesi günü okuldan çıktıklarında atabilsinler diye taşların dağıtıldığını duyduğumda; Filistinli dostlarım Hani ve Rema ile oturup, yerleşimcilerin saldırılarından korunması için, çocuklarının metal kafeste oynamalarını seyrettiğimde; Beyt Lahim'deki Hıristiyan dostlarımın evlerinin penceresinden, zeytin bahçelerinin bir hektarının daha, tepedeki yerleşim için alındığını gördüğümde, tek bir karşılık verebildim. Acıyla yutkunarak, söyleyebildiğim tek şey şu oldu:
"Çok üzgünüm. Lütfen bana inanın, bu Yahudilik değil!"
"DÜN YURTSUZ ÖTEKİLERDİK"
Her insan, Yahudi ve Musevi olmayan herkes aynıdır ve Kutsal Olan'nın yaratışı olarak algılanmalıdır. Bu nedenle, "diğerinin onuru", bizim en yüksek değerlerimizdir. Size benzemeyebilir ya da sizin gibi davranmayabilir. Önünüze çıkabilir ve hatta siz ve aziz planlarınız arasında durabilir. Ne olursa olsun;
"Eğer bir yabancı, sizin toprağınızda size misafir olursa, ona kötü davranmayacaksın. Seninle beraber yerleşen, sizin aranızda doğan gibi olacak ve onu, kendinizi sevdiğiniz gibi seveceksiniz. Siz, Mısır toprağında yabancı olanlar; Ben sizin Tanrınızım. (Levicutus 19:33-34)"
Yüz yıllar boyunca, "yurtsuz ötekiler" olarak yaşayan insanların, bugün bu kadar unutkan olmaları, çok acı bir ironidir.
(*): Yazar ve psikoterapist Haham Tirzah Firestone, Colorado Boulder'de Nevei Kodesh'in ruhsal lideri ve "Filistinli-Yahudi Dinleme Çemberi"nin de kurucusu.
Güncelleme: 05/10/2008
timeturk, 24/09/2008 |