Prof. Dr. Bingür Sönmez'in "Beslenme Önerileri"
Kalp uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez'le yapılan röportajın bir bölümü aşağıda verilmiştir:
Soru: Yumurtanın zararlı olmadığı ne kadar zamandır saklanıyordu?
Cevap: 90'lı yılların başında fark edildi. Çünkü bir yumurta, kandaki yağı, 3-4 miligram yükseltiyor . Kan kolesterol seviyesinde yapılmış çalışmalar var. İçindeki kolesterol çok az. Bunun yanında yumurtada, iyi kolesterol için yararlı olan Omega 3 var. Mimineraller, selenyum, doymamış yağ asitleri var. Bunların da yararları çok. Yumurtada, kolesterol de var ama çok az. İnsanın kan kolesterolünü yükseltecek seviyede değil.
Soru: Özür dilenecek başka gıdalar var mı?
Cevap:
Arzu ediliyor ki, yarın tereyağından da kırmızı etten de özür dilensin. Henüz onlardan uzağız.
Soru: Henüz dediniz. Daha sonra onlardan da özür dileyebilir misiniz?
Cevap: Şimdilik böyle bir şey yok. Tıp, pozitif bir bilim değildir. Bugün doğru dediğimize yarın yanlış diyebiliriz. Bu da onlardan birisi, 40 yıl yumurtaya zararlı dedik, şimdi zararlı değil diyoruz. Yarın tereyağı ve kırmızı ete zararlı diyecek miyiz? Sanmıyorum, çünkü onlar çok güçlü doymuş yağ ihtiva eden şeyler.
Soru: Kolesterolün söylendiği kadar zararlı olmadığını öne sürenler var. Kolesterolle ilgili doğru sanılan yanlışlar var mı?
Cevap: Kolesterol yapı taşı. Kolesterolsüz hayat yok. Hormonlarımızı kolesterole borçluyuz, sinir sistemimizin gelişmesini ona borçluyuz, hücrelerimizin, hücre zarımızın yenilenmesini ona borçluyuz. Ancak bir dozu var. Fazlası, damar sertliğini artırıyor. Kolesterol gerekli, fazlasından korkuyoruz.
Soru: Ne kadar fazlasından korkuyorsunuz?
Cevap: Amerikan Kardiyoloji Derneği'nin standardı var. Toplam kolesterolün 200, kötü kolesterol LDL'nin 130’ü geçmemesi lazım. İyi huylu kolesterolün 45-50'nin üzerinde olması gerekli. Önemli olan insanın kendi ürettiği, iç yapım kolesterol. Koyun ne yiyor. Ot. Açın içine bakın, yağ dolu. İnsanlara ot yedirin sadece, gene açın bakın içine, yağ dolu olacaktır. Bizim baş edemediğimiz şey iç yapım kolesterol. Tıp bunun sırrını çözemiyor.
Soru: Bir mit de çay ve kahveyle ilgilidir. Çay ve kahve gerçekten söylendiği kadar sakıncalı mı kalp sağlığı için?
Cevap: Çay da kalp sağlığına iyi geliyor, içebilirler. Bunu kimseye söylemedim. Yıllarca çayı da yumurta gibi yasak ettiler. Ritm bozukluğu olmayan hastalarımıza, çayı kalp sağlığı açısından öneriyoruz. Benim günde ne kadar içtiğimi sorma. Günde rahat 10 bardak çay içiyorum. Keyifle içiyorum hem de. Kahve için aynı şeyi söyleyemiyorum. Bütün kahvelerin içinde ritmi hızlandırıcı özellik var. Ancak çok sınırlamanın bir anlamı yok. Hastanın çarpıntısı yoksa, günde bir Türk kahvesi içebilir. Kalp sağlığı için yaralı mı? Hayır. Ancak gerek siyah çay, gerek yeşil çay, kalp sağlığı için yararlı.
Soru: Kalp sağlığı için en çok hangi besinleri öneriyorsunuz?
Cevap: Bol sebze, bol meyve, bol beyaz et bunları öneriyoruz. İnsanlara beslenmeyi tavsiye ediyoruz. Ancak doğal beslenmenin üstüne çıkınca olmuyor. Kuruyemiş diyoruz, ceviz, fındık diyoruz bu defa avuç avuç yiyorlar. Her şeyi ölçülü yiyin.
Soru: Nedir ölçüsü?
Cevap: Günde 2-3 tane ceviz, 7-8 tane fındık veya badem yemek lazım. Bir avuç fındık, neredeyse bir çay bardağı zeytinyağına eş değer kalori getiriyor. Aldığınız kalori miktarı önemli. Kalori kiloya dönüşüyor. Kilonuz fazlaysa, iç yapım kolesterol artıyor.
Soru: Asla yenmemesi gereken şeyler var mı?
Cevap: Asla yapılmaması gereken şey sigara içmek, bir de yemekleri katı yağ ve hayvani yağlarla yapmayın.
BÜYÜK ANNEM KUYRUK YAĞI YERDİ, 105 YAŞINDA ÖLDÜ
Soru: Kurban bayramında, kalp hastaları da rahatlıkla et yiyebilir mi?
Cevap: İç yağı ve kuyruk yağını, kesinlikle kullanmasınlar. Etleri, mutlaka çok iyi ızgara yapsınlar. Yağlarını eritip öyle yesinler. Ama bunun yanında, değişik örnekler de var. Benim büyük annem, kuyruk yağını, minik minik doğrardı onlarla kendine ekmek yapardı, bize de vermezdi... 105 yaşında öldü. Bizler, neyin tam doğru olduğunu bilmiyoruz aslında. Bunları tabii ki önermiyorum. Ancak arada bir yemenin, hiçbir sakıncası olmadığına inanıyorum.
KOLESTEROLFOBİ: İNSANLARIN RUH SAĞLIĞINI BOZUYOR
Soru: Sofranızdan hiç eksik etmediğiniz yiyecekler nelerdir?
Cevap: Tavuk ve balık... Yumurtamı da her sabah yiyorum. Geçen pazar yumurta yemeyen kalmamış. Bir hastam aradı "Hocam ben zaten yumurta yiyorum ama bu Pazar gönül rahatlığıyla yiyorum" dedi. Yiyenler de gönül rahatlığıyla yiyor artık.
Soru: Mehmet Ali Birand ve Uğur Dündar da sizin sözlerinizin ardından hemen yumurta yediklerini söylediler. Bu kadar etkili oldu... Ne düşündünüz?
Cevap: Orada hoşlarına giden benim özür dilemem oldu. Gerçekten yıllarca "yemeyin" dedik, kolesterol kolesterol dedik, insanlar histerik oldu. Arayıp "Hocam dün bir pasta yedim üzerinde kremada yumurta vardı şimdi kalbim ağrıyor acaba ondan mı?" diye soran oluyor. Bu artık kolesterolfobi ve insanların ruh sağlığını bozuyor. Düşük kolesterol, depresyon nedeni de oluyor. Her şeyi dozunda yapmak lazım. Yemenin içmenin dozu olduğu gibi, yediklerine dikkat etmenin de dozu var.
ZEYTİNYAĞINI YEMEKLERDE BİR KAŞIK KULLANIN, BARDAKLA İÇMEYİN
Konferansta biri kalktı, "Hocam ben her gün bir çay bardağı zeytinyağı içiyorum" dedi. "Neden?" diye sorunca; "Siz dediniz ya zeytinyağı iyi bir şey diye" dedi. E ama her sabah, bir bardak iç demedim ki. Ölçüsü: Yemeklerde bir çorba kaşığı. O da pişirilen yemeklerde... Yani yemekleri, bir çorba kaşığı yağla pişirin, yemeği zeytinyağıyla yapın diyorum. Adam bardağı doldurup içiyor. Bu abartılmış bir şey. Fazlası kalori, yağ olarak depo ediliyor. Özellikle göbek çevresi yağlara dikkat edin. Kilolu insanların daha fazla iç yapım kolesterolü var.
KOLESTEROL ÇOK DÜŞERSE KANSER RİSKİ OLUŞUR
Düşük kolesterolün bir sakıncası var ayrıca: Kansorojen. Bazı insanlarda kolesterol çok düşüyor. İlaçla kontrolsüz şekilde düşürüyorlar. İnsanlara "Düşük kolesterol iyi" diyorsunuz, bir bakıyorsunuz yerlerde geziyor. İlacı o kadar fazla içiyor ve kolesterolü düşürüyor ki, bu defa kanserojen riski oluşuyor.
Güncelleme: 09/12/2008
gazetevatan, Beril Özcan, 07/12/2008 |