Özdemir Erdoğan: "Masonluktan Ayrılınca, Beni İzole Ettiler"
Özdemir Erdoğan'la yapılan röportajın bir bölümünü aşağıda veriyoruz:
Türk sanat müziğinin usta yorumcusu Özdemir Erdoğan, bugüne kadar hem şarkıları hem de özel yaşamı ile gündemde oldu.Mason locasına üye olduğunun ortaya çıkması da, "masonluktan istifa etmesi" de geniş yankı buldu.
Soru: "Şarkı Söylemek Lazım"daki polemikleriniz çok konuşuluyor. Uzun bir sessizlikten sonra tekrar gündeme gelmek için mi jüri üyesi oldunuz?
Cevap: Ben bu tür yarışma programlarını başından beri takip ediyorum. Yarışmalar Türk müziğine belirli katkılar sağlamak için çıkmış olabilir, ama bugün gelinen nokta gerçekten de çok üzücü. Çünkü televizyon kanallarının felsefesi: "Kaliteli müzik bahane reyting şahane..." Yarışmalardaki zihniyet biraz Reha Muhtar tarzına benziyor. Yani "Acı var mı acı?" yerine "Reyting var mı reyting?" Benim gündeme gelmek gibi bir amacım hiç olmadı. Sanat hayatım ve eserlerim ortada. Jüri üyesi olmamın tek sebebi, seviyesizliklerin önüne geçmekti.
Soru: "Özdemir Erdoğan" ismi bir dönem hep masonlukla birlikte anıldı. "Locadan ayrıldıktan sonra yaşadıklarımı bir ben bilirim bir de Allah bilir" dediniz. Neler yaşadınız bu süreçte?
Cevap: Ben açık konuşmayı çok seviyorum. Gençlik yıllarımda "sanatçının arkasında iyi bir lobi olmazsa albümleri ilgi görmez, el üstünde tutulmaz" diye düşünürdüm. Ve bu yüzden mason localarıyla ilişkim oldu. Dernek toplantılarına katıldım ve o insanlarla aynı ortamı paylaştım. Sanat felsefem geliştikçe de gerçek sanatçının hiçbir yere bir mensubiyetinin olamayacağına kanaat getirdim ve locayla yollarımı ayırdım. Çünkü ben gerçek sanatçıysam sadece masonik düşüncelere sahip olamam.
Yollarım ayrılınca da lobi desteğim bir anda kesildi. Yani kendi kolumu kestim bir anlamda... İnsanlar(masonlar), bana, "Özdemir, bizle yollarını ayırmışsın biz de ona göre hareket edeceğiz" dediler. Beni bir köşeye ittiler ve izole ettiler. Bunun üzerine bir de Samanyolu Televizyonu'nda programlara katılınca düşmanlıklar iyice arttı. Hatta çok önemli bir gelişme oldu o dönemde. Üst düzey bir TRT yöneticisi "Özdemir Erdoğan sen ne yaptın? Locadan ayrılmasaydın seni TRT Müzik Dairesi'nin başına getirecektik. Ama artık çok geç" dedi.
Soru: Eşimin "Sabetayist" olduğunu öğrenince büyük bir düş kırıklığına uğradım.
Cevap: Eşimin ailesinin Sabetayist olduğunu, evliliğimizin 30. yılında öğrendim. İlişkilerimiz hiçbir zaman eskisi gibi olmadı tabii. Bende çok büyük bir düş kırıklığı oluşturdu. Hayatımdaki en büyük üzüntülerden bir tanesini yaşadım. Bu durum, benim çok ağrıma gitti. Çünkü evlilik içerisinde bir kültürel çatışma ortamı oluşturuyor. Bu durum benden niçin gizlendi çok merak ediyorum. Sabetayizmde bir önyargı var, bir ön hedef, gizli bir yapı var. Böyle bir şey aile içerisinde kabul edilemez. Özellikle mütedeyyin insanlara karşı bir önyargı var.
Güncelleme: 21/08/2008
zaman, Bünyamin Köseli, 16/08/2008
|