Altın Nano-Parçacıklar: "Kanseri Teşhis Ediyor"
 |
Altın nano parçacıklar, kanser hücrelerine yapışıyor ve onları ışıklandırıyor.(Georgia Teknoloji Enstitüsü) |
Konu, kanserli hücreleri ortaya çıkarmak olduğunda altın, çok daha değerli
bir metale dönüşebilir. Purdue Üniversitesi araştırmacıları, göğüs kanseri hücrelerini, belirleyen markır(işaretleyici) proteinleri tanıma yeteneği olan, altın nano parçacıklar geliştirdiler. Bu minik parçacıkların, kanser teşhis ve tedavisinde, daha iyi potansiyele sahip olduğu düşünülüyor. Tarım ve biyoloji mühendisi Doç.Dr. Joseph Irudayaraj, yeni teknoloji ile ilgili bize şu bilgileri veriyor:
"Bu teknoloji, günümüzde kullanılan en yaygın yöntemden üç kez daha ucuza mal olabilir. Ayrıca elde edilen verilerin miktarı ve kalitesi yönüyle de, diğer yöntemden çok daha üstün. Bu teknolojinin, çok yakında, göğüs kanserinin, erken tespitinde ve görüntülenmesinde, oldukça önemli bir rol üstleneceğini umuyoruz."
Analitik Kimya Dergisi'nde yayınlanan haberde; nano parçacıkları üretme yöntemini geliştiren araştırma ekibinin lideri. Doç. Dr. Joseph Irudayaraj sözlerine şöyle devam ediyor:
"Bizim amacımız, 4 yıl içinde bu parçacıkları ticari kullanım alanında görmektir."
Altın nano parçacıklar veya nano çubukları, ince çubuk şekilli altın parçacıklarıdır. Virüslerden bile küçük olan bu parçacıklar, hücre yüzeyindeki, özelleşmiş markırlara bağlanmak için dizayn edilmiş antikorlarla, donatılıp teçhiz edilmişlerdir.
Araştırmacılar, yüzey markırlarını, yani hücrenin dış kısmında kalan proteinleri, analiz ederler. Çünkü bu markırlar, hangi hücreye ait oldukları ve hücrenin hangi durumda olabileceği ile ilgili değerli bilgiler içerirler. Joseph Irudayaraj markır proteinlerle ilgili şu bilgileri veriyor:
"Kanser teşhisinde, belirli anahtar markırları, doğru olarak tespit edebilmek son derece yardımcı bir unsur olacaktır, çünkü, belli kanser tiplerine ait spesifik yüzey markırları vardır."
Nano Letters'da yayınlanan araştırmaya ait başka bir yazı da; Joseph Irudayaraj, nano çubukların, özel bir ışınlama tekniğiyle birleştiğinde, hücrenin dış bölgesinde yer alan ve bilinen markırlara bağlanarak, kanser kök hücrelerini tanıyabildiklerini gösterdi. Kanser kök hücrelerini, belirlemek çok önemlidir. Çünkü, özellikle kanser kök hücreleri, diğer kanser hücresi tiplerinden, başka organlara sıçrama ve metastaz yapma hususunda, çok daha istilacı davranırlar.
Nanoparçacıklar veya altın moleküler çubuk algılayıcılar, hedef markırlarıyla aynı ölçüde üretilmişlerdir. Nano çubuklar, markırlara bağlandıklarında, karakteristik tarzda ışık yayarlar ya da ışığı keserler. Böylece araştırmacılar, nano çubuk üzerinde yer alan ve bağlanmak için orda hazır bulunan antikorlarla, hedef markırın ebatlarını eşleştirebilir.
Irudayaraj sözlerine şöyle devam ediyor:
"Birleşik Devletlerde her yıl 200,000’den fazla kadına, göğüs kanseri teşhisi konuyor. Bu kadınların %80’ine, her hangi bir tip terapi uygulanıyor. Bu vakaların %40' ının yeniden nüksetme riski bulunduğundan, nanoteknolojinin amaçladığı düzenli takip, hayati önem taşımaktadır."
Akış simetrisi yüzlerce, binlerce hücre gerektirirken, altın nano çubuklar için, sadece birkaç hücreye ihtiyaç vardır. Irudayaraj:
"Sınırlı ölçüde örnekler üzerinde çalışırken bu bize avantaj sağlar.” diyor.
Irudayaraj ve ekibi – postdoctoral araştırmacısı Chenxu Yu ve Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden araştırmacı Harikrishna Nakshatri, nano çubukların üç farklı markıra bağlandığını kanıtladılar. Bunlardan ikisi, kanser hücresinin yayılabilirliğini hesaplamak için kullanıldı. Irudayaraj ‘a göre; bu altın nano çubuklar, gelecekte 15 kadar farklı markırı tespit edebilecek ve muhtemelen çok daha geniş kapsamlı testlerin yapılmasına olanak sağlayacaktır.
Güncelleme: 02/11/07
Kaynak: "Gold Nanoparticles May Pan Out As Tool For Cancer Diagnosis", sciencedaily.com, çev: Furkan Kargıoğlu, 1/8/2007.
|
"Altın parçacıklarının, evrenin temel parçacıklarını araştırmada da öne çıktığı, hatırlanmalıdır. İnsanlar, "altın"ı ekonomide, bir "temel değer" olarak görüyorlardı. Ancak "altın"ın, insan hayatında ve evrenin temel yapıtaşlarının ortaya çıkmasındaki önemi, yeterince anlaşılmış değildir. Altın gibi saf bal ve saf zeytin yağının hikmetleri, her geçen gün anlaşılsa da, yeterli değildir. Yapılacak yeni araştırmalar, bu "üç yapı"nın, Allah'ın Nuru'nun, "yakın bir türevi" olduğunu kanıtlayacaktır, sanıyoruz. Nitekim Allah, şöyle bildiriyor:
"Allah, ‘Göklerin-Arz’ın (Evren’in) ‘Nuru’dur. ‘Allah'ın Nuru’nun misali, ‘Oyuk’ içinde bulunan bir ‘Lamba’ gibidir. Lamba, bir sırça içerisindedir ve sırça, sanki ‘incimsi bir yıldız’dır(nötron yıldızı gibi). O(Lamba) ki, ne doğuda, ne de batıda bulunmayan, mübarek bir zeytin ağacından yakılır. Neredeyse, ateş dokunmasa da, onun yağı, ‘ışık’ verir. (Bu), Nur üzeri Nur'dur. Allah, kimi dilerse, onu Kendi Nuru'na doğrultur. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyin Âlimi'dir."
[NUR(24)/35]
Yaklaşan Saat 02/11/07 |