O zalimleri, 'sayha(ses)' yakaladı ve onlar, yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
[HUD(11)/67]
(Derken) sabahladıklarında, 'sayha (ses)', onları yakaladı. Kazandıkları şeyler, onlara yarar sağlamadı.
[HİCR(15)/ 83]
(Allah'ın) kara tarafında(yanında) sizi yere batırmayacağından yahut üzerinize 'taş-dolu kasırgası' göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsınız.
[İSRA(17)/68]
Görmedin mi! Muhakkak Allah bulutları yürütür, onun arasını birleştirip-kaynaştırır, sonra onu yoğunlaştırır, arkasından onun arasından yağmur damlalarının çıktığını görürsün. (Allah) Gök'ten içinde 'buz bulunan dağlar (buz dağı-kuyruklu yıldız)' indirir. Onu(kuyruklu yıldızı) dilediğine isabet ettirir. Dilediğini ondan korur. Neredeyse 'onun ışığı' gözleri giderir(kör eder).
[NUR(24)/43]
Onlar diyorlar ki, şayet doğru sözlüller iseniz, vaat(tehdit) ne zaman?
De ki:" Umulur ki, o acele ettiğiniz (tehditin) bir kısmı; 'takipçi'(kuyruklu yıldız) (ile) gerçekleşir.
[NEML(27)/71-72]
(Ey Muhammed) şayet onlar yüz çevirirlerse, de ki: "Ben sizi, Ad'ın ve Semud'un 'saika'sı(yere vuran çarpılışı) benzeri bir 'saika' ile uyarıyorum."
[FUSSİLET(41)/13]
Böylece, Biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde, üzerlerine 'dondurucu(kavurucu) rüzgar' gönderdik. Ahiret azabı ise daha (büyük) bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım da edilmeyecektir.
[FUSSİLET(41)/16]
Böylece (Ad kavmi), o azabı vadilerine doğru yönelerek gelen bir 'kütle' olarak gördükleri zaman: " Bu bize yağmur yağdıracak bir kütledir" dediler.Hayır o, kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Kendisinde 'elim bir azap bulunan rüzgardır'.
Rabb'inin emriyle herşey yokoldu. 'Meskenleri hariç, hiçbir şey görülmedi.' İşte Biz, suçlu(mücrim) bir kavmi böyle cezalandırırız.
[AHKAF(46)/24-25]
"Onların(Lut Kavmi'nin) üzerine çamurdan taşlar yağdıracağız."
"(Bu taşlar), müsrifler için Rabb'inin indinde işaretlenmiştir."
[ZARİYAT(51)/33-34]
Ad (Kavmi'ne) de, 'kökünü kesen bir rüzgar' gönderdik.
Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, 'ancak her şeyi yakıp kül ediyordu.'
O zaman, Semud (Kavmi'ne) denildi ki: " Bir vakte kadar yararlanın."
Ancak, Rablerinin emrine baş kaldırdılar ve onlar, bakıp-dururlarken onları, 'Saika' (yere vuran çarpılış) yakaladı.
Böylece, ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler, ne yardım bulabildiler.
[ZARİYAT(51)/41-45]
Muhakkak O Allah, rızık veren ve Metin(şiddetli) kuvvet sahibidir.
Muhakkak o zalimler için, (geçmişteki) arkadaşlarının benzeri bir pay-ceza(kuyruklu yıldız) vardır. Şu halde acele istemesinler.
Onlara 'vadedilen o günler'den ötürü, o örtenlerin vay haline!
[ZARİYAT(51)/58-60]
Muhakkak, 'Şi'ra (yıldızı)'nın Rabb'i O'dur.
Şüphesiz, önce Ad (Kavmi'ni), O, yıkıma uğrattı.
Ve Semud'u da bırakmadı.
Daha önce Nuh Kavmi'ni de. Çünkü onlar,daha zalim ve daha azgındılar.
Altı üstüne gelen (Lut Kavmi'ni) de, 'O, (Şi'ra ile), yerin dibine geçirdi.'
Örten, (Lut kavmini) örttü-kapladı.
[NECM(53)/49-54]
Ad (Kavmi) de yalanladı. Şu halde Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Biz, o gaz-duman uğrayan bir günde, üzerlerine 'dondurucu(kavurucu) rüzgar' gönderdik.
İnsanları, 'hurma kütükleri gibi, kökünden söküp atıyordu.'
Benim azabım ve uyarım nasılmış?
[KAMER(54)/18-21]
Muhakkak Biz, onların üzerine tek bir 'sayha(ses)' gönderdik. Böylece onlar, bir araya toplanmış 'kuru ot gibi, çer-çöp' oldular.
[KAMER(54)/31]
O´nun üzerinize 'taş-dolu kasırgası', göndermesinden emin misiniz? Yakında bileceksiniz, Benim uyarım(korkutmam) nasılmış?
[MÜLK(67)/17]
Ad (Kavm'ine) gelince; 'dondurucu(kavurucu) rüzgar' ile helak oldular.
(Allah), onu, 'yedi gece ve sekiz gün', kavmin kökünü kesen bir bela olarak, aralık vermeksizin üzerlerine musallat etti. Öyle ki, o kavmin orada, 'sanki içi kof hurma kütükleriymiş gibi çarpılıp, yere yıkıldığını' görürsün.
[HAKKA(69)/6-7]
O gün, o Recife(sarsıcı) sarsar.
Ona, Redife(arkadan gelen felaketler) tabi olur.
O gün kalpler, şiddetle çarpar.
Onu gören gözler, dehşetli korku içindedir.
[NAZİ'AT(79)/6-9]
|